haysevhak - Anketler
 

Ana Sayfa
Örnek Alt Sayfa
Gazete
Anketler
Galeri
Link listesi
Ziyaretçi defteri
İletişim
Haberler
Top liste

5199 sayılı hayvan koruma kanunu neden ölüm kokuyor ? 5199 sayılı kanun ne içeriyor ? 5199 sayılı kanun değişirse hayvanlarımızın ölmesi imza atanları mutlu edecek mi? Ölen canlarımızın hesabını kimler verecek? Evimizde baktığımız kedi, köpek, kuş sayısını neden muhtar belirleyecek? Dogo, pitbull beslemenin suçu para cezası ve köpeğin ölmesiyle mi son bulacak? Hayvan severlere destek olanlar neden imza attı?

hayvan deneyleri gerekli mi ?
hayır.
evet
belki

(Sonucu göster)
Türkiye\'de Hayvan severlik ne kadar önemseniyor?
Olduğundan az.
Hiç denecek kadar.

(Sonucu göster)
5199 hayvan �l�m yasası onaylanırsa kimi koruyacağız ?
Olen canlarımızın cesetlerini.
İmza atan meclis üyelerini.

(Sonucu göster)
5199 hayvan koruma kanunu \"koruma olması gerekirken ölüm içermesi\" doğru mu ?
Doğru.
Yanlış.

(Sonucu göster)

<-Geri

 1 

Devam->

Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından hazırlanan Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı, 11 Eylül'de Başbakan Erdoğan tarafından imzalanarak meclis başkanlığına sunulmuştu. Tasarıdan satırbaşları şöyle: * Sahipsiz hayvanlar barınaklarda kısırlaştırılıp aşılandıktan sonra sahiplendirilinceye kadar ormanlık alanlarda kurulacak "doğal hayat parklarına" yerleştirilecek. * İl ve ilçe merkezlerinde "ev ve süs hayvanı" sahipleri hayvanın barınma koşulları, ihtiyaçları, sağlığı ve insan, hayvan sağlığı ve çevreye verebileceği zararları önleyici tedbirler konusunda eğitim alacak. * Evde barındırılabilecek hayvan sayısı Bakanlıkça çıkarılan yönetmelikle belirlenecek. * "Sahipsiz ve güçten düşmüş" hayvanlar, mevcut 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu ile 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanununda öngörülen durumlarda öldürülebilecek. * Mevcut yasada hayvanların deneylerde kullanılmasının önünü açan 9. maddeye, bu deneylerin "denek hayvanı kullanım sertifikası" alan araştırmacılar tarafından yapılabileceği ifadesi ekleniyor. * Hayvanlarla ilgili yasakların düzenlendiği maddedeki "Hayvanlara kasıtlı olarak kötü davranmak, acımasız ve zalimce işlem yapmak" ifadesi "Hayvanlara işkence yapmak" olarak değiştirilirken, hayvanları başıboş bırakmak, ev hayvanı satışı yapılan yerlerde yırtıcı, saldırgan ve zehirli hayvan satmak ve işkenceyle hayvanın ölümüne sebebiyet vermek yasaklar arasına giriyor. * Mevcut yasada "tehlike arz eden hayvanlar" olarak tanımlanan Pitbull Terrier, Japanese Tosa cinsi köpeklere, yeni tasarıyla Dogo Argentino ve Fila Brasileiro cinsi köpekler de ekleniyor. * "Tehlikeli" olarak tanımlanan köpeklere sahip olanlar, yasanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içinde barınaklara teslim etmek zorunda kalacak. 5199 Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı: 5199 SAYILI YASANIN BU ŞEKLİYLE YASALAŞTIRILMASINA NEDEN HAYIR ? 1-) Mevcut yasa tasarısı ile, yürürlükte olan 5199 Sayılı Yasanın 6. Maddesi üzerinde yapılan düzenlemelerle sahipsiz hayvanların korunmasında en önemli maddelerden olan 6. Maddeyi sayılan "istisnalar"la yumuşatarak resmen bypass etmiştir. OKUL, HASTANE, İBADETHANE, ÇOCUK OYUN ALANLARI GİBİ TOPLUMUN YOĞUN OLARAK KULLANDIĞI YERLER TANIMI FİİLİ OLARAK SOKAK HAYVANLARINI ŞEHİR DIŞINA İTECEK UYGULAMALARIN ÖNÜNÜ AÇACAK UCU AÇIK VE TEHLİKELİ BİR TANIMLAMADIR. BUNDAN VAZGEÇİLEREK MEVCUT 6. MADDE İÇERİĞİ MUHAFAZA EDİLMELİ SAHİPSİZ HAYVANLAR BELEDİYELERCE ALINDIKLARI ORTAMA GERİ BIRAKILMALIDIR. HAYVANLARIN BAKIMEVLERİNE GÖTÜRÜLMESİ SÜRECİNDE HAYVAN HAKLARI İHLÂLİNE SEBEP OLACAK HER TÜRLÜ UYGULAMA VE YÖNTEM YASAKLANMALIDIR. Maddenin gerçek anlamda uygulanması ve bu sayılan istisnaların dikkate alınması ileride yerel yönetimler tarafından bu bölgelerde hayvan barındırılmamasına tamamen yasal bir gerekçe olacaktır. Şu haliyle sokak hayvanlarının mobil özellikleri düşünüldüğünde bu hayvanların sayılan istisna alanlardan birinin civarına gittiğinde (ki kaçınılmaz) anında toplanmasına yasal gerekçe mevcuttur. Uygulama kısmı ise eskisinden daha zor olacaktır. Uygulamadaki mevcut durumu ve aksaklıkları göz ardı edilerek bir değişikliğe gidilmiştir. 2-) Hayvanlar üzerinde deneye izin veren 5199 sayılı yasanın 9. maddesi yasada korunmuştur. “Hayvanlar üzerinde yapılacak deneysel çalışmaların, Avrupa Birliği direktif ve prensiplerine uygun olarak etik kurullarınca düzenlenen eğitim programlarına katılarak deney hayvanı kullanım sertifikası alan araştırmacılar tarafından yapılabileceği” hüküm altına alınarak AMACI VE ADI HAYVANLARI KORUMA OLAN BİR KANUN METNİNDE, HAYVANLARIN YAŞAMSAL HAKLARI ÜZERİNDE İNSANA AÇIKÇA İHLAL YETKİSİ VEREN BİR DÜZENLEMEYE YER VERİLMESİNDE ISRARCI DAVRANILMIŞTIR. Hayvan refahı kavramı içinde değerlendirilerek hayvana değil, insana dair düzenlemeler getiren 3R prensibi Hayvan refahı kavramı içerisinde hayvanların insan yararı için göreceği eziyetlerin yasal bir şemasından başka bir şey değildir. Yasa tasarısının yasaklar bölümüne getirilen " sokak hayvanları ve bakımevlerindeki hayvanların deneylerde kullanılması yasaktır" hükmü yerinde olmakla birlikte Şubat 2014’te çıkarılan Hayvan Deneyleri Etik Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına Dair Yönetmelikten önceki hukuki durumu değiştiren bir düzenleme değildir. 3-) Kanunun yayımı tarihinden itibaren hayvanların kullanıldığı kara ve su sirkleri ile yunus parklarının kurulması, işletilmesi yasaklanmakla birlikte mevcut işletmelerin haklarının korunması bu yasanın amacına ve ruhuna aykırılık teşkil etmektedir. Bu tesislerin korunma gerekçelerinde sayılanların bilimsel bir yönü olmadığı, işletmelerin yasanın tanımladığı hayvan refahını bile sağlamasının mümkün olmadığı, komisyonun çalışma sürecinde bilimsel veri ve belgeleriyle birlikte ortaya konulmasına rağmen dikkate alınmamıştır. Eğitim ve hayvan sevgisi aşıladığı iddia edilen ve sosyal sorumluluk vurgusu ile lanse edilen bu işletmeler, hayvan satışlarının ve pazarlamasının başka usullerle yapıldığı ticarethanelerden öte bir nitelik taşımamaktadır. Travmatik bir yakalama süreci sonunda ailesinden ve denizlerden koparılan hayvanlar ömür boyu insan eğlencesi için hapsedilmekte, sakinleştirici haplar ve ülser ilaçlarıyla esaretin üzerlerindeki olumsuz etkileri bastırılmaktadır. Burada asıl mağdur olan işletmeciler değil, köle olarak zorla çalıştırılan hayvanlardır. YASANIN RUHUNA UYGUN ŞEKİLDE BU TESİSLERİN KURULMASI YASAKLANMALI VE MEVCUTLAR İÇİN KADEMELİ BİR GEÇİŞ SÜRECİ İÇERİSİNDE (HAYVANLARI MAĞDUR ETMEYECEK ŞEKİLDE) KAPATILMA KARARI ALINMALIDIR. 4-) Tasarının 9. Maddesinde 5199 Sayılı Yasanın 22. Maddesi korunmakla kalmamış bu madde de tüzelkişilere de bu yetkinin verilmesiyle hayvanların esaret altına alınarak özgürlüklerinin kısıtlanması ile vücut ve manevi bütünlüğünün ihlal edilmesine yol açan bir uygulamaya izin veren ve hatta kolaylaştıran bir hüküm yasalaştırılma aşamasına getirilmiştir. Hayvan sevgisinin aşılanması vb. insana dair sebeplerle hayvanı özgürlükten yoksun kılan bir uygulamanın hayvan haklarını korumayı amaçlayan bir yasada yeri olmamalıdır. BU BAĞLAMDA ALT KOMİSYONUN ÇALIŞMA SÜRECİNDE BENİMSENDİĞİ ÜZERE YASANIN RUHUNA UYGUN ŞEKİLDE HAYVANAT BAHÇELERİNİN KURULMASI YASAKLANMALI VE MEVCUTLAR İÇİN KADEMELİ BİR GEÇİŞ SÜRECİ İÇERİSİNDE KAPATILMASI ÖNGÖRÜLMELİDİR. 5-) 5199 sayılı yasanın 14 ve 28. Maddeleri üzerinde yapılan değişikliklerde, yasaklar kısmında 14-e bendinde yer aldığı şekilde hayvana karşı “ Kasıtlı olarak kötü davranmak, psikolojik acı çektirmek, aç ve susuz bırakmak, sokağa terk etmek, aşırı soğuğa ve sıcağa maruz bırakmak fiililerini işleyen kişilere, kabahat tanıma karşılık gelen ÜÇ BİN TL para cezası öngörülmesi, hem ceza kanunlarında esas alınması gereken ölçülülük ve hakkaniyet prensiplerine aykırılık teşkil etmekte hem de yasanın hedeflediği koruma amacına zıtlık oluşturmaktadır. Bir kişiyi işlediği fiil dolayısıyla cezalandırabilmek için ceza hukukun aradığı öncelikli ve temel unsur suç işleme iradesini yansıtan kasıttır. Sonucu hayvan şiddet ve eziyetle vücut bulan kastın bu şekilde para cezası ile karşılık bulması bu yasa ile amaçlanan hedefe de aykırılık teşkil etmektedir. Uygulamacıların sıklıkla karşılaştığı bu eylemlerin karşılığının, hapis tazyiki içeren bir düzenleme olmaması durumunda yasanın amaçladığı hedef karşılanmamış olacaktır. YASANIN 14-E MADDESİNDE TANIMLANDIĞI ŞEKİLDE KASITLA İŞLENEN BU FİİLLERİN KARŞILIĞI MUTLAKA HAPİS CEZASI OLARAK DÜZENLENMELİDİR. 6-) Ayrıca meskenlerinde hayvan barındıran hayvan severlerin en büyük sorunu olan; çok eskiye dayalı bir düzenlemenin halen uygulanması neticesinde hayvanlar ve sahipleri hakkında ciddi hak ihlali ve mağduriyet yaratan “YÖNETİM PLANINDAKİ HÜKÜMLERE DAYALI OLARAK TAHLİYELER” İLE İLGİLİ OLARAK MEVCUT DEĞİŞİKLİK GÖRÜŞMELERİNDE DEĞERLENDİRİLME YAPILMALI VE HAK İHLALİNE NEDEN OLAN BU UYGULAMANIN ÖNÜNE GEÇECEK DÜZENLEMELER KANUN METNİNE YANSITILMALIDIR. 7-) Yasanın 19. Maddesinde yapılan olumlu değişiklikle nüfusu 100 Binin üzerinde olan yerlerde sahipsiz hayvanlar için bakımevi hastane vb. yerlerin kurulması işlemleri belediyelere bırakılarak bu kurumlara bakanlık tarafından mali destek sağlanacağı kabul görmekle birlikte, nüfusu 100 Binden az olan bir çok ilçenin hayvanlarının durumu cevapsız kalmıştır. Uygulamada ilçe merkezinde sahipsiz hayvanların sorunlarına müdahale edebilecek bir birim ve-veya muhatap bulabilmek hayvanseverlerin yaşadığı en büyük sorunlarından birini oluşturmaktadır. Bakımevi olmayan bu ilçeler hayvanlarını yasal olmayan usullerle toplayarak b.şehir yada bakımevi olan ilçe sınırlarına boşaltmaktadır. Buna karşı bir önlem olarak NÜFUSU 100 BİNİN ALTINDA KALAN İLÇELERDE DE EN AZINDAN AŞILAMA VE KISIRLAŞTIRMA VE ÇOK ACİL DURUMLARDA MÜDAHALE DE BULUNABİLECEK BİR KLİNİK DÜZEYİNDE OLUŞUMUN TESİSİ İÇİN DEVLET DESTEĞİNİ İÇEREN BİR DÜZENLEME ŞARTTIR.

Bugün 188 ziyaretçi (599 klik) kişi burdaydı!
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol